1) Ekim-dikim-hasatta kullanılan malzemeler;
1-Tarla
2-Öküz
3-Boyunduruk
4-Çift
5-Tapan
6-Tohum
7-Ondere
8- Önlük
9-Gübre
10-Kürek
11- Bunları yapacak iş gücü birde
12-Öküz arabasının üzerine gübre taşırken koyduğumuz üçgen kasnağın adı ne?
2) Ekin ekmek;
1-Sonbaharın tarlanın içindeki taşları toplar yine içinde bulunan çeyeller atarız. Sonra çöplükten öküz arabası ile getirdiğimiz hayvan gübresini tarlanın çeşitli yerlerine dökeriz, bütün tarlaya döktükten sonra kürekle tarlanın her tarafına yayarız ve ilkbaharı bekleriz.
2-Ekim zamanı geldiğinde ilkbaharın, malzemeleri alır tarlaya gideriz, önce çifte öküzü koşarız ve tarlayı evlek evlek böleriz çiftle ile. Evlek tarlayı eşit şekilde çiftle bölmektir, bunun nedeni tohumu ekerken nerelere tohumun ekildiğini takip etmektir.
3-Evlekten sonra önlük bağlanır belle, için torbadan tohum doldurulur ve evleğin birine eşit düşecek şekilde serpilir (ekilir).
4-Bir elinde çiftin başı, bir eli de ondere bütün gün bir o başa bir bu başa gidip gelinir, evlek bittikçe yenisine tohum serpilir ona geçilir.
5-Son işlem tapan ile ekilen alan düzleştirilir.
3) Ekin biçmekte kullanılan malzemeler ( Hasat)
1-Tırpan
2-Örs ile çekiç
3-Tırpan bilemek için biley taşı ( araka cepte taşılar her başa geldikçe bilerler tırpanı)
4-Orak
5-Tırmık
6-Dirgen
7-Anadutu
8-Öküz arabası ( kağnı)
9-Boyunduruk
10- Urgan ( ip)
11-Cerek
4) Ekini biçmek hasat etmek
1-Malzemeleri arabaya yüklenir tarlaya gidilir şafak sökmeden. Tırpancılar tırpanları örsle ile çekiç arasında döverler ve biçmeye başlarlar, her gidip gelişte cebindeki biley ile bilerler tırpanların ağzını.
2- Orakçı kıyı köşeyi yolar çünkü oralara tıpan giremez.
3-Biri biçilen yerdekileri dirgenle toplar ve arabanın rahat yükleneceği yere tapul yapar.
4-Biri toplanan yerleri büyük tırmıkla tırmır, küçük tırmıkla da kıyı köşe gibi yerler yapılır.
5- Tarlanın kenarında ortasında genelde bir ağaç olur öğlen yemeği orada yenir malzemeler oraya bırakılır, varsa çocuk orada uyur.
6- İş bitiminde ne zaman biteceği ki bu tarlanın büyüklüğüne ve iş gücüne bağlıdır. Kagnı arabasına yüklenir tapular, urgan ile sıkıca bağlanır, sap cereği vardır ortasından sokulur ( gerektiği zaman buraya baskı yapılır denge sağlamak için devrilmesini önlemek için yapılır bu işlem), öküzler koşulur kagnı sesleri ile köydeki harman getirilir ürün. Gelen hasat serilerek harmanda kurutulur.
5) Harmanda kullanılan malzemeler
1- Harman
2- Dövülecek ekin, ot ( sap)
3- Öküz
4- Gem
5- Boyunduruk
6- Ondere
7- Anadut
8- Dirgen
9- Yaba
10- Tırmık
11- Çadara
12- Gözer
13- Halbur
14- Çuval ( ürünü koymak için)
15- Gecgere (samanı taşımak için)
16- Çul
17- Bunları yapacak insan gücü gerekli tabi birde
6) Harmanda sırası ile neler yapılır
1- Harmanda kurutulan ürün ki bu kuruyana kadar belir aralıklarla alt üst edilir defalarca.
Öküzler boyunduruk takılır, gem koşulur. Üzerin de bir insan harmandaki serili hasat üzerinde devamlı daire yaparlar. Biride yanlardan devamlı gemin yoluna hastı atar. Gemin altındaki dişler ekini saman haline getirir ve sonunda buğdayı samandan ayırma işlemi başlar. Bunun için en önemli şey rüzgardır, yaba ile tığı savrulur, rüzgar samanı biraz ileri taşır buğdayı dim dik yere düşer, ayrılan buğday çadara, göze, halbur gibi araçlarla elenerek temizlenir çuvallara konur.
2- Buğday çuvallar konur arabaya yüklenir yıkanacağı yere getirilir dereye veya çeşmeye.
Bu yıkama işlemi çocuklar için tam bir eğlence, kendir çulunu serilir dereye önünü kesler suyun bir kısmını buğday dökerler azar azar süzülür su, altında buğday gözükür biz görüntüle oynamayı çok severdik, analar kızar çünkü anlar için bitmesi gereken iştir, bizim için sıkıcı tarafı sonra başlar çünkü yıkanan buğdaylar ya harmana yada bacaya serilir bunun başını ya çocuk yada yaşlılar beklerdi, kuşlar, hayvanlardan korumak için. Gün içerisinde sergi karıştırılırdı el ile sağ sola yayılırdı, akşam olunca çulun ortasına toplanır dört ibiği ile kapatılırdı, biz yaylada yanında yatmazdık ama köyde serginin yanında yatarlarmış gece, bu yatanları köyün şakacı gençleri gece başak yerler taşırlarmış sabah uyandığında kendini çökekte bulan olurmuş. Büyüklerin konuşmalarını dinlemeyi severdim o zaman başak bir şeyde yoktu zaten dağlarda.
3- Kuruyan buğdayın bir kısmı ayrılır bulgur-yarma için, geri kalanı tekrar kendir çuvallarına doldurulur yüklenir öküz arabalarına doğru değirmen gider. Değirmende çok sır olurmuş günlerce beklendiği de olurmuş ama en kötüsü un yapmak için getirdiği buğdaydan değirmenciye de verilermiş para yerine buda bayağı olurmuş Şirez bibinin anlattığına göre, bir de orada sıra bekleyenler çalışırlarmış zaten herkes birbirine yardım edermiş, gerektiğin de suyun önünü falan açarlarmış. Evdekiler onlarda günlük azık taşırlarmış değirmene. Günler sonra eve gelen un torbaları evlikte sol tarafta yeri hazır olan büyük kendir çuvallarına çiğnenerek doldurulur.
Evin hanımı şafakla kalkar inevi ocağın yakınına sere, ortasına bakır teşti kor, elinde elek çuvaldan aldığı unu eler, ortasında bir çukur yapar önceden bakır tasa ıslattığı tuzu suyu ekler hamur yoğurmaya başlar… Sonrası yemek bölümünün konusu.
4- Harmanın bir köşesine üç taş korlar üzerine kazan konur veya saç ayağı konur sıralı halde, üzerine büyük bakır kazanlar yerleştirilir, zamanında ayırdığımız buğdayları burada yıkanıp pişiririz ve hedik olur.
Harmana veya bacaya serile kendir çulların üzerine pişen hedik serilir ve yine çocuklar veya yaşlılar bekler kuruyana kadar.
5- Kuryan hedik çeşme başında veya harman kenarında bulunan sokularda tokmakla dövülerek kabuğundan ayrılır. Koluna helkileri takıp suya gelen herkes o sokuda bir iki tokmak vurur. Bana hiç kısmet olmadı tabi, köyde yaşamadığım içinL
6- Buğdayı yıkadık, pişirdik, serdik kuruttuk, sokuda dövdük kabuğunu çıkardık, şimdi el taşlarını kurduk ve çekeceğiz bulgur olacak.
El taşı dediğimiz şey, yuvarlak iki ayrı parçadan oluşur, alta kalanın ortasında bir demir vardır, bu demire gerimcek denen bir ağaç parçası takılır, bu ağaç 5 cm eninde, 20 cm uzunluğunda, orta kısmı 3 cm uçları 1,5 -2 cm olan bir ağaç parçasıdır. Bu gerimceği takmadan önce bez parçasından küçük simit yapılır dolayarak o takılır o demire.
Üste gelen taşın bir köşesinde birkaç kişi elle tutup çevireceği şekilde sapı vardır. Ortasında tam alta ki demirin üstünde delik vardır bu delikten çekilecek kuru hedik yada çekilmemiş bulgur konur devamlı. Çekilen bulgur iki taşın aradan dökülür.
7- Çekilen hedik artık bulgurdur ama hala işi bitmemiştir. Şimdi önce halbur ile elenerek bulgur olur, bir daha eleniyor bu seferde düğü dediğimiz köftelik bulgur bulunur oluyor, o da eleniyor sanıyorum çünkü daha miniklerini hatırlıyorum. Bez torbalara konuyor ağızları bağlanır sonra evlikte un çuvallarının yanında yerini alıyorlar. Bundan sonrası yemek bölümünde okunacak bakalım torbanın ağzı açılıp neler yapılıyor, daha başına neler geliyor:=)
1- Yarma: Buğday yıkanır ve direk soku da bulgur gibi dövülerek kabukları çıkarılır, kepek dediğimiz bu kabukları ayrılıp kurtulduktan sonra aynı bulgur gibi el taşları ile çekilir ve yine bunda da çeşitli elemeler yapılır.
Birinci elemde başı kıçı kırık yarma yapılır çorbalar için, sonra köftelik yarma diye ayrılır. Bunlar aslında torbaya değil setlem dediğimiz kendirden dokunan çuvalın miniklerine konurdu ama torba çıkınca setlemler de tarih oldu yerini şeker torbaları aldı.
Bu yarmalar da evlikte unun yanındaki bulgurun yanına konur.
Bir öğleden sonra bakarsın sobada patates kaynıyor, bir yanda yazın iplere asılarak kurutulan etler doğranıyor, ona soğan kırmızı toz biber ekleniyor. Başak bir tarafta bir leğene köftelik ıslatılmış… Gerisi yemeklerimizde.
7) Harmandan geri kalan buğday tohum ve tavuk yemi olarak ayrılır.
8) Çayırlar zamanı
1- Çayır biçimi, biri biçer tırpanla, biri toplar dirgen veya anadutla, biri tırmır arkadan sonra öküz arabasına yüklenir batan güneşin eşliğinde kagnı sesleri yorgun beden yürüyerek gelir köydeki harmanlara. Bu ot kuruyana kadar karıştırılır dirgenle ile sonra buda yine buğday gibi gem ile sürülür. Otlar artık kes olmuştur, kes ile saman arsındaki fark hayvan için oldukça büyüktür, saman sevimsiz bir yemektir tatsız tuzsuz kes tam aksi oldukça lezzetlidir. Hiç yemedim ama yiyenleri çok izledim oradan biliyorum.
9) ( Çayır sürülmeyen alandır, doğal yapısı bozulmadan toplanır otla)
10) Hozan
1- Tarla üst üste birkaç yıl sürülüp ekilmezse ozan olur, üzerinde ki otları biçerler ve kes dediğimiz hayvan yemi elde ederler.
11) Herk
1-Sonbaharın tarla sürülür hiçbir şey ekilmez buna herk derler diye biliyorum.
12) Bostan
1-Bostan su olan yerlerde yapılır. İlk baharın belenir bostan …