Bir gün çok bunalırsan, denizin dibinde yosunlara takılmış gibi soluksuz, sakın unutma gökyüzüne bakmayı, gökyüzü senindir, gökyüzü herkesindir. RADYOA DAVULALAN "Bizim Diyenlerin Sesi"

facebook facebook

Çocukluk

 

Yaptığımız oyuncaklar – oynadığımız oyunlar

Karpuz keserken bir an başkonuşta ki evimizin önünde bir öğlen saati canlandı gözümde sanki orada bir yerde onları izliyormuşum gibi kaldım öyle baktım onlara.

Güneş tepede, hemen yanımızda akan derenin sesi, dere boyunca dikili ağaçların gölgesindeyiz, her yanda hayvan sesi, davarlar ağılda, büyükler sohbet ediyor kendi araların da.

Biz karpuz kabuğundan araba yapıyoruz, öküz arabasına benzeyecek şekilde

büyük parça keseriz sonra boyunduruk, tekerlekler öküzleri bağlayacağımız yeri

bile yapardık.

1)  Araba çeşitleri ( öküz arabası)

a-   Karpuz kabuğunu öküz arabasına benzeyecek şekilde

büyük parça keseriz sonra boyunduruk, tekerlekler öküzleri bağlayacağımız yeribile yapardık.

b-   Çam kabuğundan öküz arabası yapımı da yine

karpuz kabuğu gibi olurdu, önce kabukları bulurduk, sonra onları bıçakla

keserek şekil verirdik, tekerlek yapardık, ağaç dallarından yaralanırdık.

2)  Düdük çeşitleri

a-  Dağ kavağından yapardık; Dalsız bir yerini

kesip bıçağın sapıyla hafif hafif vurarak  kabuğu çıkarıp içini

oyardık. Ucunu da hafif oyarız, kabuğu geri takarız ve öttürürdük.

b-  Söğütten de aynı şekilde yapardık.

c-   Soğan ve çeşitli otlarla yine çeşitli sesler çıkarırdık.

3)   Bebek yapardık ağaç dallarından, çatallarını

seçerdik- ayak -el -baş hepsi o ağaçta olacak şekilde bulurduk. Sonra şeker kaplarını

onlara elbise yapardık. Yaz ise çiçekleri ve yaprakları giydirirdik.

4)  Topraktan tabak – çanak yapardık özellikle

önceden ateş yanmış yerden alırdık toprağı çünkü rengi değişik olurdu. Sonra onları güneşte

kuruturduk, çatlardı.

5)    Ev

yapardık kışın ahırda oynardık fışkıyla ayırırdık evimizin duvarlarını, yazın dışarıda

toprakla ayırırdık, kapı korduk pencere korduk. Misafir olurduk birbirimize bir

şeyler ikram ederdik bir birimize çoğu hayalidi tabi.

6)   Derede oynamak en çok sevdiğimiz şeydi, küçük

mavi kelebekleri yakalamak için birbirimizle yarışırdık.

7)   Kışın karda oynardık, anam kızardı biz kaçardık,

iz yapardık karda, yuvaladıkça büyürdü kar. Köyden kuzenlerim gelince yaşadık

kayardık yamaçtan dereye uçar gibi olurduk ( Halil İbrahim abi, ışıklar içinde

uyu çok emeğin var bizde… Sen gidince dünyanın çok boş olduğunu öğrendim)…

İçerde ahırda oynardık… Evde yastıklardan ev yapardık sonunda anam çıldırırdı

evin altı üstüne gelmiş olurdu çünkü…

8)   En sevdiğim ilkbahardı, Çiğdemler çıkardı babam

keçiden gelince gördüğü yeri bize söyler biz oraya giderdik eşerdik eşerdik.

Sonra keçilerin gıdıkları onlar kuzlardı bizim oyuncaklar onlar olurdu, o senin

bu benim kavgası yapardık. Köpek yavruları, kedi…

9)   Yazın kayalar tırmanırdık. Sonra sümüklü

böcekleri toplardık taşın üstüne korduk sabah giderdik izlerini takip ederdik,

nere gitmişler diye.

10)  Sakız otundan sakız toplamaya giderdik. Çıkan yenen

her şeyi toplamaya giderdik onlar bizim için oyundu.

11)  Salıncak kurardık midemiz bulanırdı artık

sallanmaktan.

12)  Ağaçlara tırmanmakta ayrı bir oyun türümüzdü, beklide

en sevdiğimdendi.

13)  Bir atımız vardı tek gözü kör onu ağaçların

altına çağırırdık şekerle veya beyaz taşla ona binmek ayrı bir şeydi sırayla

binerdik.

14)  Bir çobanımız vardı adı Hüseyin başak köylüydü o

bize masal anlatırdı, şimdi anlattığı masallar aklıma geliyor da bütün masalları

bildiği görüyorum ilginç. Sacın üzerinde tersine kayardı çatıdan düşmezi, biz

arkadan kayardık o yüksek yerden kayardı.

15)  Otlardan kına yapardık, küçük mavi çiçekli

otları döverdik taşların arsında.

16)  Bütün bunların çocuk bakardık, çobancılık yapardık

vs.

17)   Son bahara doğru öküz kuruğu otunu saplarıyla oyun yapardık; Bir yıl önceki saplarının içine arılar bal yapardı biz üzerinde delik bulduğumuz sapları kırardık ve o balları yerdik. çok Lezzetli ve zevkli bir işti bizim için… Şimdi düşünüyorum arılar için ölümdü çünkü kışa yiyecekleri kalmıyordu.

18)   Kardeşim Satı ile ip çekiyoruz bacada o yukarı ben aşağı doğru, arkama bakıyorum arada daha gidebileceğim yer var gidiyorum ve sonraki adımımda anamın kucağında ağlarken buluyorum kendimi yere çakılmışım yani bacadan arka üstü düşmüştüm…

Köydeki çocuğun oyunu mevsimlere göre değişiyor çünkü onun oyuncağı doğanın getirdikleri, yaşadığı hayatın kendisidir …

 

Kaleme Alan: Firdevs KAPLAN

sreklam

Bizim Diyenlerin Sesi

“Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur”

Geçmişini Unutma !

MEHMET-İMMİGÜLSÜN KIZILÖZ

Ana Yurdum Çocukluğum

facebook facebook
© 2024 Copyright - DavulAlan.Com
SAYFA DİZAYN - RADYO YAYIN - RADYO ARŞİV - JENERİK - İSA KIZILÖZ